DİŞHEKİMİNE NEDEN GİTMEYİZ?

 

Akla gelen başlıca 3 neden;   korku, ihmal, maddiyat.

                     

Korku: Size, “Ağrı veya sızı olmasını beklemeden 6 ayda bir kontrole gidiniz.” diye hep yol gösteririz.

“Gidiniz gidiniz de söylemesi kolay, bir de bize sor” dediğinizi duyar gibiyim. Bir hastam bana sormuştu, “Siz en son ne zaman diş kontrolüne gittiniz, doktor bey?” diye. Ben de “Biz zaten hep bu işin içindeyiz, biz de elbet bu elektrikli sandalyeye oturuyoruz, dinlenmek için de olsa” diyerek kaçamak bir cevap vermiştim. Maalesef çoğu kişi dişhekimine gitmekten korkar.

Eskiden korku daha sıktı ancak günümüzde de rastlıyoruz, çocuklara “seni iğneciye götürürüm, seni dişçiye götürürüm” tehditlerine. Aslında eskiler haklı. Eski insanlarda diş tedavisi yaptırmak hakikaten tam bir işkence.

        

Düşünsenize eskiden uyuşturmadan yapılan diş çekimlerini, dolguları, köprüleri… Kendilerine yapılan bu zulümleri hatırlıyor insanlar. Yanlış olduğunu bilmeden ya da bilerek (o anı kurtarmak için) bu tehditleri nadiren de olsa çocuklarına yapabiliyorlar.

            

Aslında yeni tekniklerle zulüm çok çok daha hafifletilmiş durumda. İğne yapılmadan önce batacağı yerin spray veya kremlerle uyuşturulması, neredeyse kıl kadar ince iğnelerin yapılması, az miktarda madde verilerek çok derin uyuşma sağlanması, eskiden kullanılan yavaş dönen temizleme turları yerine daha çabuk temizleyen aletlerin kullanılması gibi.

          

Yıllar önce dişime dolgu yapılması gerektiğinde arkadaşımdan bir dolgumu uyuşturmadan, öbürünü uyuşturarak yapmasını rica ettim ve sonunda her dolguda anestezi yapmaya karar verdim. Tabi her iğneden önce ‘fısfıs’ şartıyla:)

Bir de ilk defa dişhekimine gelenler var. Ben öğrenciyken bir hastamı içeriye aldığımda ve koltuğu göstererek “Buyurun geçin” dediğimde  hastam bana “Ben tabureye otururum siz koltuğa geçin Doktor Bey” demişti. İlk defa gelmiş, bilmiyor ki. Askerliğimi dişhekimi olarak yaparken diş tedavisine ilk defa gelen erlerden “Tükürün” komutuma uvucunu açıp tükürenlerden dönüp yere tükürenlere kadar neler neler…

           

En ilginci öğrenciyken bir arkadaşımızın başına gelmişti. Hastaya “İçeri geçip hazır olun” demiş, bir süre sonra içeri girdiğinde gördüğü manzaraya inanamamış. Eski diş koltuklarında baş koyma yeri siyah renkli, kulaklık gibi 2 yanda yer alan metal boruyla koltuğa bağlı olan şeylerdi. Hastası çenesini baş koyma yerine yerleştirmiş, dizleri koltuğun oturma yerine gelecek şekilde, iki eliyle koltuğun kollarını sıkıca tutmuş, sırtı ve arkası ters yönde bekliyor!!! Sanki göz! muayenesi olacak:))) Fıkra gibi.

         

İhmal: Bir hastam bana “Arabamızın bir yeri bozulsa veya kontrolü geçse hemen tamirciye gideriz ama bizim bir yerimiz ağrısa fazla aldırış etmeyiz” diye söylemişti. Hakikaten çoğumuz sağlığımızı ihmal ediyoruz. Diş bakımı ve kontrolü de bunun bir parçası. Yine söyleyeceğim. 6 ayda bir dişhekimine gitmeyi ihmal etmeyiniz.

         

Maddiyat: Maddi durumu çok iyi olanlar ya da çalıştığı kurum/sigorta diş tedavisini ödediği halde (biraz önce saydığım diğer nedenlerle) tedaviye gitmeyenler var. Bunun  yanında durumu çok iyi olmayıp biriktirip borçlanıp dişlerini tedavi ettirenler de var. Bir de ‘işten artırmayıp dişten artıranlar’ var ki onlar da gün geçtikçe sağlıktan zarar ederler…

         

TOP